AŞK-A BÜYÜ 1

23 yaşında üniversiteden yeni mezun olmuş güzel bir genç kızdı İlknur. Çocukluğundan beri tek hayaliydi veteriner olmak ve sonunda bu hayali gerçekleştirmişti. İlknur evin en büyük kızıydı, iki küçük kız kardeşi vardı. El bebek gül bebek büyütülmüştü. Ne isterse alınmış, istediği her şeye sahip olmuştu. Hayatta zorluk nedir bilmeden gelmişti bu yaşa...
Bir hafta sonu köye gitti İlknur ailesiyle birlikte, akrabalarını ziyarete. Herkes mezuniyetini kutluyor, iyi dileklerini sunuyordu İlknur'a. Gezmeye çıktı akrabalarıyla. Bağları bahçeleri  akan dereleri izledi, izledikçe huzurla doldu içi. Hava kararmaya başlamış eve dönme vakti gelmişti artık, yola koyuldular. Derenin üzerindeki taş köprüden geçeceklerdi ki tam o anda köprünün yanındaki büyük ağaç bir anda önlerine düştü, kıl payı kurtulmuşlardı. Ağacı kesen genç adam hemen yanlarına geldi ve özür diledi ama çok geçti. İlknur küçüklüğünden beri astım hastasıydı, havaya kalkan toz ve yaşadığı korkuyla krize girdi. Nefesi daralmıştı, konuşamıyordu ceplerini yokladı ama ilacı yoktu evde unutmuştu. Kuzenlerinden biri eve koştu ilacı almak için. Genç adam paniklemişti, ne yapacağını bilemiyordu, çok büyük bir utanç içerisindeydi. Güzeller güzeli bir kızın rahatsızlanmasına neden olmuştu. Kucağına aldı İlknur'u, evine doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Bu güzel kız kollarındaydı ve onun yüzünden can çekişiyordu. Eve yaklaşmışlardı ki küçük çocuk geldi ilaçla. Hemen yere oturtup kendisine yasladı kızı ve ilacı verdi. Sakinleşmeye başladı genç kız, nefes alışverişi normale döndü, titremesi geçmişti. Genç kızın ellerinden tuttu adam özür diledi, kendisini affetmesini istedi ama söyledikleri ile kalbinden geçenler aynı değildi. Kaybolmuştu İlknur'un gözlerinin yeşilinde, kalbi çok hızlı atıyordu buz kesmişti adeta elleri, anlayamıyordu ne olduğunu. İlknur'un sesiyle geldi kendine, kızıyordu İlknur çekti ellerini ayağa kalktı. Çok sinirliydi "Dikkat edin biraz" diye bağırıverdi öfkeyle ve kuzenleriyle birlikte ayrıldı oradan. Eve geldiler çocuklar olanları anlattı, İlknur'un ailesi de çok sinirlendi duyduklarına ama kızlarını üzmemek için bir şey demediler ve konu kapandı.

Akşam olmuştu güzel bir yemek yeyip terasa çıktılar kahvelerini içmek için. Tam o anda kapı çaldı, evin küçük oğlu açtı kapıyı gelenler üst mahalledeki komşuları Ayşe Hanım ve akrabalarıydı. Hemen içeri davet edildiler . İlknur gelenleri görünce çok şaşırmıştı, daha birkaç saat önce dikkatsizce davranıp rahatsızlanmasına sebep olan adam karşısındaydı. Hiçbir şey söylemeden mutfağa geçti, çok sinirlenmişti "Utanmadan birde buraya geliyor" diye söyleniyordu kendi kendine. Halası geldi misafirlere kahve yapmasını istedi. İlknur kahveleri yapıp ikram etti misafirlere. Adam gözünü ayırmadan İlknur'u izliyordu. Çok rahatsız olmuştu İlknur ve kahveleri verip hemen çıktı odadan. Ne olduğunu anlayamıyordu; "Neden geldiler, bu adam niye bu kadar dikkatli bakıyor" diye düşünüp durdu misafirler gidene kadar. Sonunda kalktı misafirler gidiyorlardı, evin küçük oğlu koşarak geldi genç kızın yanına "İlknur abla bunlar sana görücü gelmişler!" deyip başladı gülmeye çocuk. İlknur duyduklarına inanamadı, çocuğun şaka yaptığını düşündü ve annesinin yanına gitti ne olduğunu öğrenmek için. Annesi de "Kızım seni istemeye gelmişler, oğlan bugün seni görmüş çok beğenmiş!" dedi. İlknur iyice sinirlendi ve bağırmaya başladı "Sakın anne bu adam bir daha çıkmasın karşıma, ben ona mı kaldım, ne sanıyor kendini bu ne cesaret". Annesi sakinleştirmeye çalıştı "Tamam kızım merak etme baban gereken cevabı verdi gelemezler bir daha sakin ol sen!" 
Ama kimse bilemezdi ki söyledikleri bu sözler İlknur'un bütün hayatını etkileyecekti...

Devam Edecek...                                                              SunSet