Nasıl Cevap Verilir Bu Gönül’ün Sahibine

Hasretin uçurumlarına yürüyorum adım adım

Bana dönmen için gece gündüz dualarla adını sayıkladım

Tahammül edemedim sensizliğe yalnızlığa kahır ettim

Mazinin karanlığında otururken nerede hata ettim diye hatalarımı ayıkladım

Yandığım hasretin tek suçlusu sen çıktın bende hata bulamadım

Karanlık yarınlar içinde yandım ben pare pare yüreğim yangınını söndüremedim

Fısıltı içinde aşka dair yeni bir sesler duydum karanlık yolunda ilerleyemedim

Hasretine düştüm düşeli ışık bulup aydınlık bir yol bulamadım

Söylemedin benim bu ayrılıkta ne kabahatim vardı

Derdimi dökmeye bir insan aradım anlayan bulamadım

Kaldım hasret içinde çaresizim ağlayamadım

Cümle tabipler geldi yarama merhem olmaya merhem için seni söyleyemedim

O tabip ne anlar aşk yarasında aşk ile yanan getirin dedim şaşırdılar

Aşk ile yayan anlar halimden dilimden dilimi çözecek halimi bilecek âşık getirmediler

Aşkın kemendini astım boynuma yollara düştüm

Yollarda benim gibi ıssızdı halini sormaya ben utandım dilim düştü dara soramadım

Yollara da yüreğime saplanan paslı hançerler saplanmış

Üzerinde aşkla gezen insan kalmamış kaçtım yollardan üzerine utandım basamadım

Ey viran yollar üzerinize doğacak yıldızdan mahrumsunuz bilirim

Ne size nede kendime bu konuda kazancım yok utanırım yüzünüze bakamam

Ey yolların aşkla gezen yolcuları neden mahzun bıraktınız gittiniz geceleri

Gecelere neşeleri bıraktınız da kim aldı gitti gülümseten heceleri

Dönüp gelseniz gittiğiniz yolda gönlünüzdeki aşkın merhametin hatırına

Yollar ile biz insanlar artık dayanamıyoruz merhametsiz aşksız yaşamanın kahrına

Hangi zalim sizden sonra hançer soktu bu güzel insanlığın kalbine

Güzellik merhamet aşk girmezse gönüllere ahrette nasıl cevap verilir bu gönül’ün sahibine

Mehmet Aluç-Kul Mehmet