AŞK-A BÜYÜ 4

Her gün görüntülü konuşuyorlardı ama İlknur'un sevgisi tükenmeye başlamıştı, Vedat ta farkındaydı bunun biran önce İlknur'un Fransa ya gelmesi lazımdı...
6 hafta olmuştu evleneli, İlknur bir kaç haftadır rahatsızdı, sürekli başı dönüyor midesi bulanıyordu. Korkmuştu, artık ilgisinin kalmadığı hatta sevgisinin azaldığı bir adamdan hamile kalmak istemiyordu bunun için çok erkendi. Kendi aşkından ve sevgisinden emin olmadan çocukları olamazdı. Doktora gitti annesiyle birlikte ve korktuğu başına geldi duymak istemediği o sözleri söyledi doktor "Tebrikler hamilesiniz!". Çok kötü olmuştu İlknur, bu çocuğu istemiyordu ama Allah'ın verdiği bir cana da kıyamazdı. Vedat'a söyledi hamile olduğunu, çok sevinmişti heyecandan havalara uçmuştu adam sevdiği kadın çocuğunu taşıyordu. İlk uçakla Türkiye ye geldi eşinin yanında olmak için ama İlknur onu görmek istemiyordu çünkü aşık değildi artık. Vedat İlknur'un odasına girdi çok özlemişti onu. Göz göze geldiler ve İlknur unuttu her şeyi yeniden aşık oldu. Oturma izni de çıkmıştı, Vedat "Artık hiç bir engelimiz kalmadı sonsuza dek mutlu olacağız" diye düşünmüştü. Günler günleri kovaladı güzel evlerinde sakin, mutlu bir hayat sürüyorlardı. İlknur'un hamileliği her ne kadar zor geçse de mutluydu, eşini seviyor ve bu bebeği çok istiyordu. Doğuma bir kaç gün kalmıştı, vücudu iyice şişmiş sık sık kasılmaları olmuştu. O gece herkes uyurken birden sancı girdi doğum başlamıştı. Hemen hastaneye gittiler. Canı çok yanıyordu İlknur'un, dayanılmaz bir acıydı bu. Doğum odasına giderken elinden tuttu Vedat'ın ve "Bana bir şey olursa kızımıza çok iyi bak" diyebildi.Doğum çok zor geçiyordu, İlknur hem ağlıyor hem de dua ediyordu "Allah'ım kızımın yüzünü görmeden alma canımı" diye. Doktorlar da şaşırmıştı, yarım saati geçmiş ama bir türlü doğmamıştı bebek. Vedat hem heyecan hem de korkudan bir o yana bir bu yana yürüyordu hastanede eşinin çığlıkları arasında. Son bir çığlık duyuldu, tüm hastane inledi bu sesle. Ardından derin bir sessizlik oldu. Bebek doğmuştu ama nefes almıyordu İlknur bebeği tutan hemşireye baktı ve kollarını açtı bebeğini almak için. Duası kabul olmuştu bebeği kollarındaydı ama nefes almıyordu, acıyla bir damla yaş aktı İlknur'un gözünden ve oracıkta verdi canını. İlknur'un son nefesi bebeğine hayat vermişti. Doktor kucağında bebekle geldi Vedat'ın yanına. Vedat bir terslik olduğunu anladı "Doktor Bey eşim iyi mi?" diyebildi sadece. Doktor sesi titreyerek "Çok zor bir doğumdu, ne yazık ki eşiniz dayanamadı başınız sağ olsun" diyebildi...
2 gün geçmişti İlknur'u defnedeceklerdi.

Akraba, eş, dost herkes mezarlıktaydı Vedat'a destek olmak için. Bebek ise evde halası Elif ile birlikteydi. İlknur'un cansız bedenini koydular toprağa defin işlemleri tamamlandı. Başınız sağ olsun diyen gitti ve Vedat, annesi Suzan Hanım ve bir kaç kişi kaldı mezarın başında. Suzan Hanım uzun uzun mezara baktı, ne gözünü ayırdı ne de bir şey konuşabildi sadece bakıyordu gelininin mezarına. Dakikalar geçmişti ve birden yere yığıldı Suzan Hanım, felç inmişti hareket edemiyordu. Doktorlar ne yaptılarsa olmadı iyileştiremediler Suzan Hanımı. Hayatının geri kalanını yatağa bağlı olarak geçirecekti. Birkaç ay geçmişti Vedat bebeğine Nur ismini vermişti "Annesinden hatıra kalsın ismi" diyerek. Nur bebek sadece ismini değil güzelliğini de annesinden almıştı, her geçen gün biraz daha benziyordu annesine. Kızı için dadı, annesi için de bakıcı tutmuştu Vedat, bu yaşadığı sonsuz acıların içerisinde en azından onlar rahat etsin istiyordu. Nur'un bakıcısı Nur da bir farklılık olduğunu anladı ve Elif ile birlikte hemen hastaneye gittiler. Doktor bebeği muayene etti, Nur'un bir gözü görmüyor bir kulağı da duymuyordu doğuştan gelen bir rahatsızlıktı bu ve tedavisi mümkün değildi. Vedat bir kez daha yıkılmıştı daha eşinin acısına alışamadan kızının bu durumu iyice mahvetmişti onu. Elif'te çok üzülüyordu annesi felçli, yeğeni ise yarı işitme yarı da görme engelliydi, abisi ise iyice mahvolmuş hiç konuşmuyor yemek bile yemiyordu.
Suzan Hanıma bakan hiçbir kadın durmuyor, ertesi gün bırakıyordu işi. Yüzlerce bakıcı gelmişti ama hiç kimse dayanamamıştı. Elif bakıyordu artık annesine ama sonun da oda dayanamadı bir gece oturdu annesinin baş ucunda sabaha kadar ağladılar birlikte. Gün doğmaya başlamıştı ki birden gülmeye başladı Elif, o kadar çok gülüyordu ki abisi bile uyanmıştı onun kahkahalarına. Elif'in normal olmadığını anladı Vedat ve hemen bir doktor çağırdı. Elif içinde bulunduğu durum ve çektiği acılardan dolayı düşünme yetisini kaybetmişti. Vedat ne yapacağını bilmiyordu annesi felçli, kız kardeşi delirmiş, kızı ise yarı görme yarı işitme engelliydi ve üstelik İlknur'un acısı hala kalbinin orta yerinde bir kor gibi yanıyordu.
Daha fazla dayanamadı Vedat ve Fransa da ki malı mülkü her şeyi satıp köye yerleşmeye karar verdi. Küçük bir ev yaptırdı köye, bir kaç tane de tarla satın aldı. Annesi Suzan Hanıma akrabaları Ayşe Hanım bakıyordu, kız kardeşi Elif ise tek başına dolanıyordu köyde. Kızı Nur yanındaydı hiç ayırmıyordu onu yanından, İlknur'dan kalan tek hatıraya gözü gibi  bakıyordu.
Bir gün satın aldığı tarlaya doğru giderken İlknur ile tanışmalarına neden olan kestiği ağacı gördü. Ağacın kökleri  üzerinde yaşlı bir kadın oturuyordu. Kadın Nur'a baktı uzun uzun ve Vedat'a dönüp "Bu çocuğun gözünü ve kulağını kapayan annesine yapılan büyü olmuş!" dedi. Vedat kızına baktı, kadına döndüğünde kadın yoktu kaybolmuştu birden. O an anladı tüm bu yaşananlara neden olan Saplantılı Aşkıydı. Annesi ve kız kardeşi yaptırdıkları büyü yüzünden bu haldeydi. Kızı ise annesinde ki büyüden etkilenmişti, İlknur'un kalbinde ki mühür Nur'a yansımış ve bir gözünün görmesine bir kulağının da duymasına engel olmuştu. Vedat ise tarifi imkansız bu vicdan azabıyla bir ömür boyu yaşamaya mahkum edilmişti...


SON                                                                                    SunSet   

AŞK-A BÜYÜ 4 AŞK-A BÜYÜ 4 Reviewed by SunSet on Salı, Şubat 02, 2016 Rating: 5

3 yorum:

  1. Hak ettiklerini bulmuşlar çok iyi olmuş güzel bir hikaye.

    YanıtlaSil
  2. Hikayeleriniz çok güzel ve sürükleyici 👍

    YanıtlaSil
  3. güzel hikayeler tebrikler:D

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.